Liderlik ve Takım Çalışması eğitimleri, günümüzde kuruluşların üzerinde en çok emek harcadıkları ve fikir üretmeye çalıştıkları eğitimler haline gelmiştir. Potansiyel lider adaylarının belirlenmesi, yetiştirilmesi, çalışacağı ekibin oluşturulması ve ekiple liderin uyumunun sağlanması oldukça zor, uzun ve maliyetli bir konu olmasının yanısıra, kuruluşun başarısının ve devamlılığının sağlanması açısından da vazgeçilmez bir nitelik taşımaktadır.
Kuruluşlar açısından, kuruluşun geleceğini emanet edeceği liderlerin ve ekiplerin yetiştirilmesi oldukça hassas bir öneme sahiptir. Üst yönetimin ve eğitim/insan kaynakları bölümlerinin ortaklaşa çalışmaları sonucunda; kuruluşun vizyonu, değerleri ve stratejileri kapsamında bir “liderlik” veya bir “takım çalışması” eğitim programının belirlenmesi oldukça önemlidir.
Günümüzde gerek eğitim yöneticileri ve gerekse katılımcılar, eğitim programlarında “farklı” yöntemleri deneyimlemek istemektedirler. Dolayısıyla geleneksel olarak sınıf içinde, sınırlı bir alanda ve sınırlı olanaklarla yapılan eğitimler artık fazla talep görmemektedir. Burada amaç sadece “farklı olmak” değil, eğitimin etkinliğini de artırmaktır. Eğitimin etkinliğini artırmanın yolu ise, katılımcıların bizzat bir deneyimi yaşamaları ile gerçekleşmektedir. Bu kapsamda değerlendirildiğinde, yelkenli tekne ortamı, kişilerin konfor alanı dışına çıkarak bu deneyimi yaşayabilmesi açısından önemli özellikler taşımaktadır.
YELKENLİ TEKNEDE ÖĞRENME ORTAMI
Yelkenli tekne ortamı, bir metafor olarak bakıldığında, şirket ortamı ile aynı özelliklere sahiptir. Bir lider, onunla çalışacak bir ekip, şirketin kendisi, rakipler, rekabet şartları, teknik özellikler, verimlilik gibi kavramlar şirket ortamı ile yelkenli tekne ortamının benzer özelliklerinden sadece birkaçıdır. Dolayısıyla yelkenli bir teknede kişiler psikolojik, sosyal, duygusal, düşünsel ve yaratıcı yeteneklerinin tümünü kullanma şansına sahip olmaktadırlar.
Bir yelkenli tekne üzerinde, öğrenmeyi kolaylaştırabilecek birçok aktiviteyi kullanmak mümkündür. Bunlar tamamen tekne ortamının ve denizciliğin pratik bilgilerini kullanarak, işletme yapısı ve yelkencilik arasında oluşturulacak metaforlar yardımıyla kurgulanabilecek aktiviteler veya senaryolar olabilmektedir.
Burada önemli olan, kuruluşun İnsan Kaynakları veya Eğitim biriminin belirlemiş olduğu yetkinlikler doğrultusunda, tamamen ihtiyaçlar doğrultusunda belirlenen aktivitelerin, uzman eğitmenler tarafından senaryolaştırılması ve yaşanılanların gözlemlenerek raporlanmasıdır. Kuruluş açısından eğitim yatırımının geri dönüşü ancak bu sayede sağlanabilmektedir. Aksi taktirde, bu eğitim, katılımcıların hoş zaman geçirdikleri bir motivasyon etkinliğinin dışına çıkamayacaktır. Dolayısıyla, eğitimin planlanması aşamasında beklentilerin de net biçimde ortaya konulması gerekmektedir.
Prof. Dr. Selim YAZICI